27 Ocak, 2011

Farketmeden yada farkındasızlığın esiriyle kurguyu fazla kaçırdığında onun içinde yasadığında beraber yatıp kaltığın soyut insanlar olduğunu onları benimsediği, işte o an dizkapağına bildiğin çekiçle vurulmuş gibi, felç gibi..gene uyuşmayan tek şey ruh kalıyo. düşünmekten yorulmak iyi şeyleri bi daha yasayamamaktan korkuyorum. Deja vu nunda kötüsü denk geliyor bana, seni tekrarlayamıyorum. Duyduğum herşey minik iğneler gibi batıyo bazen alışıyorum bazen daha derinden hissediyorum. Değişimini elimde hayatım ağzıma ata ata izliyorum, donuk bi ruha nelerde anlatıyorum. Yazmanın dışa vurumunu hissedemiyorum artık, ben ne yapıyorum? Ben uzaklaşıyorum, soyutlanıyorum.
İnsanların seslerini kısıyorum yada odaklanıyorum sadece senli kelimeler yasak değil bünyemde benlilerde gerçeklerde her türlü geçmişide.
Yalnız olduğumu düşündüğümde aklıma tanrı geliyo artık, dibe vurmuş kapak açıyorum birilerine. Yargıları tanımlıyorum, gerçekten oh diyip bişeyler anlatamıyorum onlara. Yargıların tadı acı-ekşi, sevmiyorum. Eleştirisel beden-ruh ikileminin kapısını kapattım ittiklerinde ayaklarım kayıyor sırtım itenlerin uyuşturucu sözleriyle ..yok oluşlara geçiyorum. Kıs hadi hep kıstığın gibi duymadığın gibi unuttup gittiğin hafif gülümseyişinle lafını söyle çık diyorum kapıyı aç gene varlıklarındaki yokluğu göster onlara. Çıksana.
-Dinlenip geliyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder