27 Ocak, 2011


kış günleri, umutsuz, az yorgun ve biçimsiz şeye sarılırken dinlerdik. sesler ambiansın ötesinde bizide şekillendirdi. yargısız kabul ederdik. salt duygular bedenini kaplayan slikon gibi. rahat değilim seni düşünürken. diğer düşüncelere kapanmış beynimi kemirmiyor onlar, sadece beyindeki sen. seni büyütüyorum seni yok ediyorum seni seviyorum. saniyelik kavramlar var, kaybolan ışık topları ve kalbin düzensiz atması var. en ağır küfürler gibi geliyosun pamuk yumuşaklıyığla. tezatları sen sevdiriyosun bana. sen düz olsanda -yükseksiz- bilincim izinsiz buna. adını söylemeyi özlüyorum, dilin algıladığı o tadı duyuyorum. herşey karışık, kaos ve zedeliyici. sen yanımda uyurken seni kaybedişi anlamıyorum. ezberletmeni istiyorum. bildiğim şeyleri tekrar ezberletmeni diliyorum. aradıkça saldırıyosun, az da olsa çekiniyorum. seninle kendimi aramadığımı bildiğin için bu yargın. sensiz acı bile acıtmıyor. genede yapıyorum alışmıyorum istemiyorum yapıyorum. programlanmışlıktan seni çıkaramıyorum, dile getiremiyorum seni. hep yutkunduğum yerdesin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder